Sorumluluk Reddi: Teknoloji Alışkanlıklarımızı Nasıl Değiştiriyor?

Sorumluluk Reddi: Teknoloji Alışkanlıklarımızı Nasıl Değiştiriyor?

Teknoloji
Dijital Alışkanlıklar
Sorumluluk
Bağımlılık
Kullanıcı
10 Haziran 2024

Telefonumuzun ekranına dokunduğumuz anda, çok azımız aslında neyi kabul ettiğimizi fark ederiz. Önümüze gelen o uzun, karmaşık, küçük yazılarla dolu "sorumluluk reddi" metinleri, sanki teknolojinin getirdiği tüm problemleri bizim sırtımıza yükleyerek bizi kendi başımıza bırakmak üzere hazırlanmıştır. Bu küçük yazılar arasında şirketler, uygulamalarını ve platformlarını kullanmamızın sonuçlarından tamamen bizi sorumlu tutarlar. Oysa dijital dünyaya adım atarken kabul ettiğimiz bu metinler, başımıza geleceklerden üreticileri kurtarırken, biz kullanıcıları yalnız başımıza bırakır.

Teknoloji şirketlerinin "sorumluluk reddi" ifadeleri, zararsız görünümlü birer metinden ibaret değildir. Çünkü uygulamalar, platformlar, siteler sürekli olarak bizi daha fazla zaman geçirmeye, daha fazla paylaşım yapmaya ve daha fazla içerik tüketmeye teşvik eder. Sonra da iş bağımlılığa vardığında, dijital hayatımız gerçek hayatımızı ele geçirdiğinde, odaklanma yeteneğimizi kaybettiğimizde, "kullanımı kendi isteğinizle yaptınız" diyerek sorumluluğu yine bize yükler. Böylece üretici şirketler, kendi elleriyle yarattıkları bağımlılık ortamının sorumluluğunu sırtımızda taşımamızı ister.

Teknoloji kullanımının alışkanlıklarımız üzerindeki etkisi ise tartışılmazdır. Günümüzde birçok kullanıcı, telefonu elinden bırakamamakta, ekranına bakmadan birkaç dakika bile duramamaktadır. Dijital bağımlılığın içinde olduğumuz bu süreçte kullanıcıyı suçlamak ne kadar doğru olabilir? Evet, kullanıcıların bilinçli olması gereklidir, ancak teknoloji şirketlerinin sorumluluğu, kullanıcıyı bilinçsiz tüketim ortamlarına sürükleyen sistemleri yaratmak ve sürdürmek değil midir?

Örneğin sosyal medya platformları, insanların dikkatini sürekli içeride tutmak üzere tasarlanmıştır. Platformlarda kullanılan algoritmalar, bizi sürekli yeni içeriklerle besleyerek ekrana bağlar ve buradan çıkmamızı engeller. Bu durumda kullanıcıların bağımlılıktan kurtulma sorumluluğunu tek başına üstlenmesi adil değildir. Çünkü teknoloji üreticileri, kullanıcıların psikolojik zayıflıklarını, sosyal kabul ve onaylanma arzusunu kullanarak, bağımlılığı bilinçli şekilde teşvik etmektedir.

Kullanıcıların dikkatini sürekli daha kısa videolarla, daha ilgi çekici içeriklerle ve daha kişiselleştirilmiş reklamlarla dağıtan şirketlerin, bu sistemlerin yarattığı bağımlılığın sonuçlarından kendilerini tamamen sorumsuz ilan etmeleri doğru değildir. Dijital bağımlılık bir noktadan sonra kullanıcının kontrolünden çıkar ve tamamen sistem tarafından yönlendirilir hale gelir.

Dijital alışkanlıklarımız üzerindeki sorumluluk tek başına kullanıcının omuzlarında değildir. Kullanıcıların elbette bilinçli olması, dijital teknolojiyle ilişkilerini kontrol altında tutması önemlidir. Ancak asıl sorumluluk, kullanıcıyı sürekli daha fazla tüketmeye teşvik eden sistemleri tasarlayan ve bu sistemlerden büyük ekonomik kazanç sağlayan teknoloji üreticilerindedir. Dijital dünya, ancak üreticilerin sorumluluk üstlendiği ve kullanıcıların bilinçle hareket ettiği yeni bir anlayışla inşa edilirse daha yaşanabilir olacaktır. Çünkü teknoloji, onu üretenlerin ve kullananların ortak sorumluluğundadır ve bu sorumluluğu tek başımıza taşımamız mümkün değildir.

Yazar Hakkında

Ahmet Melih Karauğuz

Ahmet Melih Karauğuz

Psikolojik Danışman, Yazar & Eğitimci

Ahmet Melih Karauğuz, psikolojik danışmanlık ve eğitim alanında uzmanlaşmış bir yazardır. Dijital çağda çocuk gelişimi, teknoloji alışkanlıkları ve ebeveynlik üzerine bilimsel ve toplumsal içerikler üretmektedir. Çocukların ve ailelerin dijital dünyada sağlıklı alışkanlıklar geliştirmesi için rehberlik etmektedir.